Apartman yöneticilerine kötü haber Yargıtay'dan geldi! O sorumluluk artık size geçti

Türkiye'de tam 7 yıldır kapıcı olarak çalıştığı siteden kovulan kapıcı M. S., İş Mahkemesi'nin yolunu tuttu.

Türkiye'de tam 7 yıldır kapıcı olarak çalıştığı siteden kovulan kapıcı M. S., İş Mahkemesi'nin yolunu tuttu.

Davacı kapıcının sigortasız çalıştırıldığını, kıdem ihbar tazminatlarıyla ücret, fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının da tahsiline karar verilmesini talep etti.

Davalı apartman yöneticisi M. S. U.'da davacı işten ayrıldığını, davacıya bir kısım tazminat ödenmesi konusunda anlaşıldığını ve bir miktar ödeme yapıldığını dile getirdi. Bir süre sonra Site Yönetiminin duyulan ihtiyaç üzerine tekrar işçi alımı yapmak için iş başvurularını kabul etmeye başladığını, bu durumu haber alan davacının yeniden iş başvurusunda bulunacağını söyleyerek araması üzerine işyerine davet edildiğini ancak davacının SGK'ya şikayette bulunduğunu ve işyerinde sigortasız çalışıyor gibi tutanak tutturduğunu öne sürdü. Bu nedenle tazminatın geri kalanın ödenmediğini, fazla çalışmasının bulunmadığını, diğer alacak taleplerinin haksız olduğunu beyanla davanın reddini istedi.

Mahkeme kapıcıların apartman yöneticilerine dair karşı dava açabileceklerini fakat bu halde hükmün de yönetici hakkında değil kat malikleri hakkında kurulması gerektiğine dikkat çekti.

Davacının talep konusu işçilik alacaklarının ödendiğini ispata yönelik davalı işverence herhangi bir delil sunulmadığı, feshe ilişkin ispat yükü üzerinde olan davalının feshin geçerli yahut haklı bir sebebe dayandığını ispat edemediği gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verildi. Kararı davalı site yönetimi kararı istinafa götürdü. Böjlge Adliye Mahkemesi, mahkemenin mevcut şekilde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğundan bahisle İş Mahkemesi kararını ortadan kaldırdı.

Kararda şöyle denildi: "Bu itibarla, kapıcının işveren hakkında açabileceği davanın kat maliki ya da maliklerine karşı açılması gerekmekte ise de Yönetmelik'ten doğan bu temsil yetkisine göre davanın doğrudan yönetici hasım gösterilerek açılması da mümkündür. Ancak bu halde dahi hükmün doğrudan yönetici hakkında kurulması doğru değildir. Mahkemece kat maliki ya da malikleri adına yönetici hakkında karar verilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacının, işçilik alacaklarına ilişkin dava şartı arabuluculuk başvurusunda kat maliki M. S. 'nu taraf gösterdiği, arabuluculuk görüşmelerinin davacı ile kat maliki M. S. arasında yapıldığı ancak davacının konut kapıcısı olarak çalıştığını ileri sürdüğü taşınmazın tek malikinin M. S. olmadığı ortadadır. 33 bağımsız bölümden oluşan söz konusu taşınmazın 15 bağımsız bölümünün M. S. 'na ait olduğu, davacı ile kat maliki M. S. arasında yapılan arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine site yönetimi aleyhine husumet yöneltilerek dava açıldığı, kat maliki M. S. tarafından davalı yönetim adına davaya cevap dilekçesi verilmiş ise de karar defterine göre davacının çalıştığı taşınmazın yöneticisinin dava dışı M. S.U. olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca 634 sayılı Kanun'un 20 nci maddesinin (a) bendi dikkate alındığında dava konusu alacaklardan kat maliklerinin eşit olarak sorumlu olması gerektiği sabittir. Ancak 634 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinde kat malikinin; bağımsız bölümler üzerinde kurulan mülkiyet hakkına sahip olanlar şeklinde tanımlandığı ve kat mülkiyetine konu taşınmazdaki bağımsız bölümlerden her birinin ayrı ayrı el birliği ve paylı mülkiyete konu olabileceği düşünüldüğünde eşit sorumluluğun her bir bağımsız bölüm yönünden bulunduğu hususu gözden kaçırılmamalıdır. Açıklanan sebeplerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri