Sanki Altınordu düşmemeye, Samsun spor ilk altı için oynuyor görünümü vardı dün İzmir' de. Geçen hafta kaybedilen iki puanın telafisi için, bu hafta üç puana odaklı, hırslı, arzulu ve en önemlisi kendinden emin bir takım vardı sahada.
Gerçekde asıl olan da budur. Asıl olan bu durum, topçular kadar teknik heyet içinde geçerlidir. Eğer senin elinde,kadronda, orta alanda teknik, süratli ve oyunu okuyabilen, kurabilen bir topçun varken ( Gökay ), bu topçudan maçın tamamından faydalanmamak çok saçma. Bence takımın motivasyonunda tavan yapan, bu maç için taktik ve sistemini çok iyi hazırlayan Osman hocanın tek hatası bu; Gökay'dan 90 dakika faydalanmamak !!
Rakibine posizyon bile vermeden geçen ilk yarıda, orta alandaki sert ve baskılı oyun, bana ilerideki haftalarda oynayacağımız maçlar için umut ışığı oldu.
65 nci dakikada Kone'nin dar alanda yaptığı muhteşem asiste Göksu'nun dokunuşu da eş değerdi. ( 0 - 1 )
68 nci dakikada ki Lumu - Gökay değişikliği bence geç kalınmış bir hamleydi. Bu değişiklikten 5 dakika sonra gelen gol,( 0 - 2 ) bu değişikliğin geç de olsa ne kadar doğru olduğunun kanıtı gibiydi bence.
Bir takım düşünün. Mevkilerindeki adamlar için şöyle şeyler söylüyorsunuz; yakışmış. O forma yakışır o adama, top ayağına yakışır, duruşu o sahanın enine boyuna yakışır. En şık çocukları olursunuz alemin ve ortamın.. İşte böyledi bu hafta, saha içinde Atatürk'lü arma için ter akıtan topçular...