Türkiye'de emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) için 3 Mart 2023'te çıkarılan yeni yasa, 8 Eylül 1999 ve öncesinde işe girenleri sevindirse de, 1999 sonrasında işe başlayanları ikinci bir mağduriyetle karşı karşıya bıraktı. Bu durumu çözmek amacıyla Demokrat Parti İzmir Milletvekilleri Salih Uzun, Haydar Altıntaş ve İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt tarafından TBMM'ye sunulan kanun teklifi, 1999-2008 arasındaki dönemde kademeli geçiş önerisiyle dikkat çekiyor.
3 Mart 2023'te çıkarılan yasa ile 8 Eylül 1999 ve öncesinde işe girenler için yaş şartı kaldırılmış ve mağduriyet kısmen giderilmişti. Ancak, bu tarihten sonra işe başlayanlar için kadınlarda en az 58, erkeklerde ise 60 yaşını doldurma şartı getirildi. Bu durum, 1999-2008 arasında işe başlayanları ikinci bir mağduriyetle karşı karşıya bıraktı.
TBMM Başkanlığı'na sunulan kanun teklifi, 1999-2008 arasındaki dönemde işe başlayanlar için kademeli geçiş öneriyor. Kadınlarda 43, erkeklerde ise 45 yaşından başlayarak her yıl için birer yıl artırılarak ve prim günü de 6.250 ile 7.000 arasında kademelendirilerek emeklilik hakkı tanınması talep ediliyor. Bu öneri, 1999 sonrasında işe başlayanların yaş ve prim günü şartlarına adil bir geçiş sağlamayı amaçlıyor.
Önerilen düzenleme, EYT mağdurlarının sesine kulak veriyor ve adaleti sağlamak adına 1999-2008 arasındaki dönemde çalışanları kapsayacak şekilde tasarlanmış. Ancak, bu teklifin yasalaşması ve uygulanması için sürecin nasıl ilerleyeceği, EYT mağdurlarının bu süreçte ne kadar destek bulacakları büyük bir merak konusu.
Emeklilikte yaşa takılanlar için 3 Mart 2023'te yapılan düzenleme, birçok mağduriyeti giderdi ancak 1999 sonrasında işe başlayanları ikinci bir haksızlığa uğrattı. Demokrat Parti İzmir Milletvekilleri tarafından sunulan kanun teklifi, bu ikinci mağduriyeti düzeltmeye yönelik önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Ancak, bu teklifin nasıl değerlendirileceği ve yasalaşıp yasalaşmayacağı, EYT mağdurlarının geleceğini belirleyecek kritik bir sürecin başlangıcıdır. Türkiye'nin emeklilik sistemindeki bu adaletsizliklerin giderilmesi, toplumsal bir sorumluluk olarak ele alınmalı ve çözüm için tüm paydaşlar işbirliği yapmalıdır.