Teknik patron Ertuğrul Sağlam Samsunspor takımının son durumu ve transferlerle ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi;“Bugünkü basın toplantısını basın mensupları arkadaşlarıyla yapacaktık. Fakat son dönemde artan vakalar sebebiyle bizde tedbiri elden bırakmama adına hem basın mensubu arkadaşlarımızı hem de kendimizi ve burada bulanan sporcu kardeşlerimizi risk altına sokmamak için bugünkü basın toplantısını bu şekilde gerçekleştiriyoruz. İnşallah ilerleyen süreçlerde her sorumlu vatandaş gibi hepimiz bakanlığımızın Sağlık Bakanlarımızın doktorlarımızın bizlere verdiği öğütleri iyice dinleyip bu koronavirüs belasından en kısa zamanda kurtulup hem burada basın toplantılarımızı değerleri basın mensubu arkadaşlarımızla yapmak hem futbolun renkli yüzü olan taraftarlarımızla buluşmak hem de maçlarımızı büyük keyif içerisinde taraftarlarla beraber oynamak adına böyle bir sorumluluğumuzun olduğunu hatırlatmak istiyorum. Çok kritik süreçten geçiyoruz. Maalesef bazı vatandaşlarımız ısrarla bu konuda kurallara uymama konusunda çok ciddiyetsiz davranıyor. Benim Samsunspor taraftarından önemli bir isteğim var. Lütfen kurallara uyalım. Gerek Sağlık Bakanlığımızın gerekse Sağlık Bakanımızın bize yapmamız konusunda bize verdikleri direktifleri harfiyen yerine getirmeye çalışalım ve hep beraber bu koronavirüs belasından kurtulalım” dedi.
Lige başlamanın heyecanını yaşadıklarını belirten Ertuğrul Sağlam, “TFF daha önce almış olduğu kararla Ekim’den sonra maçların kısıtlı şekilde seyircili oynanabileceğini iyi niyetli bir şekilde kamuoyuna açıklamıştı. Fakat artan vakalardan dolayı devre arasına kadar maçların seyircisiz bir şekilde oynanmasını bildirdiler. Bu hafta sonu hem Süper Lig’de hem de TFF 1. Lig’de karşılaşmalar başlıyor. Uzun bir aradan sonra Samsunspor olarak lige başlamanın heyecanını yaşıyoruz. Mart ayının 15’inde son maçını oynadıktan sonra maalesef bu virüs sebebiyle maçlarımızı oynayamadık ve oynanmadan ligimiz bitirildi. Sonrasında 20 Temmuz’da başlayan sezon başı hazırlık çalışmalarımız Bolu’da 2 etap halinde devam etti. Daha sonrasında ise 23 Ağustos’da yenilenmiş ve çok daha modern hale gelmiş tesislerimizde çalışmalarımıza devam ettik. 11 Eylül’de başlayacak TFF 1. Lig maçları hazırlıklarını elimizden geldiğince yapmaya çalıştık” diye konuştu.
Transfer çalışmaları hakkında da bilgi veren Ertuğrul Sağlam, “Bu süreç içerisinde takımdan ayrılan arkadaşlarımız oldu. Ayrılan arkadaşların yerine bizim uzun süredir hayalini kurduğumuz, bizi Süper Lige taşıyacak kadro yapılanması içerisinde bize katkı sağlayacağına inandığımız arkadaşlarımızı kadromuza katmaya çalıştık. Bunların içerisinde almaya çalışıp da çeşitli sebeplerden dolayı alamadığımız oyuncular oldu. Bazı arkadaşlarımızın transfer süreci uzun sürdü ve aramıza çok geç katıldılar. Halen anlaşıp da aramızda olmayan arkadaşımız var. Kadromuzda eksik bulunan mevkilere de halen arayışlarımız devam ediyor. Bu doğrultuna 2020 – 2021 sezonunun Türk futboluna ve Samsunspor’a hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah sıkıntılardan uzak özellikle bu salgının futbolun keyfini daha fazla bozma şansını elde edemeyeceği bir sezon yaşarız. Rahat ve sıkıntılardan uzak bir şekilde her ne kadar taraftarsız oynayacak olsak da futbolun keyfini de çıkarabileceğimiz karşılaşmalar oynamak temennisiyle 11 Eylül’de başlayacak sezonun bizim açımızdan güzel geçmesini diliyoruz. 8 Mayıs tarihinde de Samsunspor’u Süper Lige çıkan takım olarak ve uzun yıllardır taraftarımızın da bu özlemini giderecek şekilde sezonu tamamlamak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Yeni transferlerin takıma katkı sağlayacağını ifade eden Ertuğrul Sağlam, “Kadromuza katılan arkadaşlarımızın bize katkı sağlayacağına inanıyorum. Onların da katkılarıyla, geçen sene de kadromuzda bulunan ve beklentimizin halen devam ettiği, kadromuz da bulunup da performansı artan arkadaşlarımızla beraber inşallah güzel bir sezon geçireceğiz. Şunu yapmak istiyoruz. Saha içi ve saha dışı davranışlarıyla herkese örnek olacak. Bunun yanında saha içindeki performansıyla herkesin keyifle izleyebileceği, taraftarının inşallah ikinci yarı stada geldiğinde takımdan keyif alırlar. Bu süreç içerisinde evlerinden televizyon başından bizleri destekleyecek olan taraftarlarımıza ve futbol severlere de güzel bir takım ve kaliteli bir futbol izlettirmek isteyeceğiz” dedi.
Herkesin parmakla gösterdiği sempatik bir takım olmak istediklerini ifade eden Ertuğrul Sağlam, “Biz işimizi çok düzgün bir şekilde yapmaya çalışacağız. İnşallah sezon sonunda şampiyon olurken, ‘bu işi hak etmiş’, herkese keyif veren ve herkesin parmakla gösterdiği sempatik bir takım olmak istiyoruz. Her rakip bizim için değerli ve önemlidir. Futbolun gereğinden ve doğasında bulunan rekabet sonuna kadar yaşanırken, aynı zamanda da her takıma saygımızı her fırsatta dile getireceğiz, onu koruyacağız. Kazanırken ve işler iyi giderken de daha fazla çalışmanın yollarını arayacağız. Her şey yolunda giderken daha mütevazi nasıl olunur onu göstereceğiz. Taraflı tarafsız herkesin sempati duyduğu, beğendiği ve parmakla gösterdiği bir takım haline inşallah geleceğiz” diye konuştu.
Sakat oyuncularımız hakkında da bilgi veren Ertuğrul Sağlam, “Oğuz, Ferhat ve Gökhan Alsan’da hafif sakatlıklarımız var. İnşallah onların en kısa sürede sağlığına kavuşmasını bekliyoruz. Milli takımda bulunan Vukan Savicevic’de yarın yanımıza katılacak. Tomane ile ilgili gerekli açıklama bugün, yarın yapılacaktır. Ama maalesef onun da kulübüyle ilgili özel bir durumu var ve onunla anlaşma durumu olduğunda size gerekli detayları da verebiliriz” şeklinde konuştu.
Ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Ertuğrul Sağlam, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Takımımızın lige yüzde 100 hazır olduğunu söylemek iyimserlik olur. Tam anlamıyla hazır olduğunu söyleyemiyorum. Özellikle geç gelen arkadaşlarımızın ve takıma sonradan katılan arkadaşlarımızın halen fiziksel olarak eksiklikleri var. Bu kadar kısa zaman içerisinde çok farklı bir kültür, çok farklı bir ülke ve çok farklı takım arkadaşları ve çok farklı bir futbol anlayışla karşılaşmış oyuncuların bu adaptasyon dönemini bu kadar kısa süre içerisinde tamamlamasını beklemek onlara karşı haksızlık olur. Her geçen gün ‘bu adaptasyon sürecini biz daha aşağıya çekeriz, bu süreci nasıl azaltırız’ bunun uğraşı içerisindeyiz. Hem onları fiziksel olarak hazır hale getirmeye çalışırken, ‘anlayışımızla ve sistemimizle uygulamaya çalıştığımız futbol anlayışla alakalı nasıl bu anlayışa hazır hale getiririz’ bu çalışmaları yapıyoruz.
Bizim birkaç bölgeye daha ihtiyacımız var. Bu sene çok farklı bir sezon yaşanacak. Takımların durumuna ve gelişmelere baktığımız zaman dün Ümraniyespor’da çok ciddi anlamda çok sayıda futbolcunun ve çalışanların koronavirüs testlerinin pozitif çıktığını görüyoruz. Belki ilerleyen süreçte belki farklı takımlarda belki de bizde farklı şekilde bu sorunlarla karşılaşacağız. Ligin sakatlık ve ceza durumlarını göz önünde bulundurduğunuz zaman bu sene takımlarımızı bekleyen önemli bir risk de bu salgın hastalık gibi görünüyor. Bazen lig içerisinde 2 sakat oyuncun ve 2 cezalı oyuncun varken, belki de 3 tane oyuncunuzu da virüsten dolayı oynatamayacaksınız. Biz alternatifli bir kadro oluşturmak, takımımızdaki oyuncu sayımızı bu türlü sıkıntılı günlerde, hedefimizden uzaklaşmayacak şekilde sayıyı fazla tutmak zorundayız. O yüzden birkaç oyuncuya daha ihtiyacımız var.
Yerli bir forvete ihtiyacımız var. Çünkü takımımızdan geçtiğimiz sezon forvet mevkisinde oynattığımız Atabey ve Bahattin ayrıldı. Onların yerine de sadece 1 tane aldık. Futbol düzeyinde bizim 1 forvete daha ihtiyacımız var gibi görünüyor.
Biz dolu olan mevkilerde bazı arkadaşlarımızla yavaş yavaş yollarımızı ayırıyoruz. Onur Eriş ve Recep Burak Yılmaz da kiralık gitti. Onları da biz inşallah şampiyon olarak ligi tamamlayıp Süper Lig’de mücadele etmeye devam edeceğimiz zaman bu arkadaşlarımızın da gittikleri takımlarda bizim Süper Lig’deki kadromuzun içerisinde olabilecek performansı göstermesi için gönderiyoruz. Kadroyu normal takım planlamasının üzerinde bir sayı ile devam ettirme zorunluluğumuz çok net bir şekilde ortaya çıkmış durumda. Bu sene kadromuzu o yüzden biraz daha kalabalık tutmak zorundayız. O yüzden şuanda takımımızdan herhangi bir oyuncuyu ayırmayı düşünmüyoruz. Ama gelecek oyuncuların durumuna göre de belki 1, belki 2 tane daha aramızdan ayrılabilir.
Biz kadromuz, kadro yapılanmamızı, transfer politikamızı tabiki bu sezon şampiyon olmak için yapıyoruz. Dolayısıyla şampiyon olmak için, taraftarımızın bu özlemine son vermek için elimizden geleni ortaya koyacağız. Şampiyon olup, sezon sonunda kupayı kaldırmak için her şeyimizi ortaya koyup mücadelemizi vereceğiz. Ama bu futbol. Futbolda her şey yaşanabiliyor. Dolayısıyla başkanımızla, yönetimimiz, teknik kadromuzla, futbolcularımızla çok çalışacağız, birbirimize destek olacağız, olayı sahipleneceğiz ve Allah’ın izniyle de bu kupayı kaldırıp Süper Lige çıkacağız. Kağıt üzerinde maçlar kazanılmıyor. Kağıt üzerinde transfer yaparak kimse şampiyon olmuyor. Futbolda bu işi yıllarca yaşadık. Şampiyon olmamız ve bir üst lige çıkmamız için şampiyon olmamız gerektiğini ve her fırsatta birbirimizi sahiplenip, birbirimize destek olup, çok büyük fedakarlıklarla bu sezonu geçirmemiz gerekecek.
Yeni transferlerimizin kadroda yer alması için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Allah sakatlık vermezse inşallah onlar da kadroda olacaklar. Deplasmandaki maçımıza da elimizden geldiğince hazırlanmaya çalışıyoruz. İnşallah hafta sonuna kadar hazırlanıp, sezonun ilk karşılaşmasına güzel bir takımla çıkıp, o karşılaşmayı güzel bir şekilde bitirip iyi bir başlangıç yapmak istiyoruz.
Takımınızı iyi yaptığınız sürece, kadronuzu iyi kurduğunuz sürece, sezona iyi hazırlandığınız sürece içeride, dışarıda her oynayacağınız karşılaşma sizin için önemlidir. Herhangi bir maçı önemsiz veya kolay diye değerlendirmek bence çok yanlış bir tutumdur. Sonucunda hayal kırıklığı ile karşılaşılabilir. Biz ilk oynayacağımız Altay ve son oynayacağımız Adana maçı ile birlikte 34 maçın hepsini final maçı gibi oynayıp sezon sonundaki hedefimize ulaşmak istiyoruz.
Ligde favori gösterilen takımlar var. Favori gösterilme sebepleri de transfer döneminde yapmış oldukları çalışmalardır. Altay, Adana Demirspor, Samsunspor, Bursaspor, Akhisar görünüyor. Ama futbol öyle bir şeyki aradan birkaç tane takım aradan sıyrılıyor ve favori gösterilenlerden çok daha iyi performanslar gösterebiliyorlar. Ligde geçtiğimiz sezon iyi performans sergileyip üst sıralarda yer alamamış ama kadrolarını bozmamış ve geçtiğimiz sezonki kadroları ile lige devam edecek takımlardan birkaç tanesinin de bu yarışın içerisinde olacağını düşünüyorum. Bizim şampiyon olmamız için her maçı final maçı gibi oynayıp, her maçı çok ciddiye alıp, futbolun her zaman karşımıza çıkardığı sürprizlerle karşılaşmamak zorunda olduğumuzu hatırlatmak istiyorum.
Hazırlık maçlarını bizim oynama gerekçelerimiz, oyuncularımızın performanslarını üst seviyeye çıkarmak, maç tecrübelerini arttırmak, maç oynayarak beraber hareket etme ve beraber oynama alışkanlığı kazandırmak. Aynı zamanda eksikliklerimizi daha net bir şekilde görebilmekti. Bunları 2 maçta görmeye çalıştık. Maalesef Kocaelispor, Elazığspor ve 1922 Konyaspor ile oynayamadık. Az maç oynamanın sıkıntısını yaşadık. Şartlar bu şekilde gelişti. Oynadığımız 2 karşılaşmadan gerekli dersleri çıkarttık. Hatalarımızı tespit ettik. Güzel olan şeyleri mükemmel olamaya çalışacağız. Az hazırlık maçı oynamak bizim için dezavantaj oluştu. Sol bek ve yerli bir oyuncu transferlerimiz de inşallah en kısa zamanda bitecektir. Yerli santrafor arayışlarımız devam ederken, elimizdeki Ahmethan, daha evvelki takımlarında santrafor oynamış Bulak Çalık ve kariyerinin belli bölümlerinde de santrafor oynamış Plumain gibi arkadaşlarımız da var. O mevkiinin gerçek adamlarıyla oynamak bizim için de taraftar için de iyi olacaktır.
Son 15 sezonda sezonu şampiyon tamamlayan takımların puan ortalaması 67.3. Yani 2 puan ortalamasına denk geliyor. İkinci olup da bir üst lige çıkan takımların puan ortalaması da 63.6. Bu gerçekler doğrultusunda 64-68 arasında alınacak puanlar bizi Süper Lige taşıyacaktır.
Liglerin başlamasını doğru buluyorum. Doğru bulurken de bu liglerin daha sağlıklı ortamda oynanabilmesi, normal hayatımıza geçişinde çok sıkıntılı olmaması konusunda herkesin üzerine düşen görevlerde sorumlulukların olduğunu hatırlatmıştım. Bizlerde gerek kendimiz gerek futbolcu arkadaşlarımız gerekse çalışanlarımız olmak üzere bu konuda çok dikkatli davranmaya çalışıyoruz. Çok dışarıya zorunlu olmadıkça çıkmamalarını istiyoruz. Hijyen kurallarına dikkat edilmesini istiyoruz. Kulübümüzün içerisinde bu konuda çok ciddi anlamda önlemlerimizi alıyoruz. Sonuç itibariyle önlemlerimizi alıp, sorumlu insanlar gibi davranırsak bu sıkıntıdan daha az etkileneceğiz. O yüzden liglerin başlamasını doğru buluyorum.
Bizim için taraftarımız önemlidir. İçeride olduğu gibi bize deplasmanda da destek olmuşlardır. Ama şartlar bu şekildeyse bizim herhangi bir mazereti ön plana çıkarıp bizi bu hedefimizden uzaklaşmayacağımız gerçeğini de ortaya koymak istiyorum. Şartlar ne olursa olsun seyircili oynansın, seyircisiz oynansın, karda ya da yağmurda oynansın, bizim için hiçbir mazeret ve olumsuzluk bizi bu hedefimizden ve yolumuzdan geri çeviremeyecek. Boş tribünlere karşı oynamaya alışacağız.”