Türkiye'de 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren kiracısına karşı dava açmak isteyen ev sahiplerinin veya ev sahibine karşı dava açmayı düşünen kiracıların öncelikle arabulucuya başvurması gerekiyor. Bu düzenlemenin kira davalarındaki yığılmaya ve kiracı-ev sahibi çatışmasına çözüm olup olmayacağı merak ediliyor.
Prof. Dr. Umut Yeniocak, 1 Eylül 2023’ten itibaren adliyelerde bulunan arabuluculuk bürolarına yapılan başvuru sonrasında dosyalarının nasıl ele alınabileceği hakkında bilgi verdi. Dosyaya atanan arabulucuların, tarafları bir araya getirerek anlaşmaya davet edeceklerini belirtti.
Bu aşamada da birkaç ihtimal olabileceğini belirten Prof. Dr. Yeniocak, kanunun çıkarılmasında ki asıl amacın sonuç almak olduğunu ifade ederek, “En iyi ihtimalle arabulucunun davetiyle taraflar görüşmeye gelir. İlk toplantıda ya da sonraki toplantılarda taraflar arasında bir anlaşma sağlanır ve artık anlaşma sağlanan bu hususlarda dava açılma imkânı ortadan kalkar” öngörüsünde bulundu.
DAVALARDA Kİ YIĞILMALARI AZALTACAK MI?
Yeniocak’a göre ikinci ihtimal, tarafların biri ya da her ikisi toplantıya gelmezse bu durum arabulucu tarafından tutanağa geçirilir ve taraflar anlaşamadığı için artık anlaşma sağlanamayan bu hususlarda dava açılabilir.
Üçüncü ihtimal ise her iki taraf da toplantıya gelir ancak bir tarafın ya da her iki tarafın olumsuz tavrı sebebiyle anlaşma sağlanamazsa bu durumda da anlaşma sağlanmadığı tutanağa yazılır ve artık bu hususlarda dava açılabilir.
Yeniocak artık arabulucuğun bu şartlarda dava yığılmasının belki küçük kısmını azaltabileceğini belirtirken daha fazlasını beklemenin de hayal olacağını belirterek, “Çünkü bu ekonomik gidişat düzeltilmedikçe, özellikle enflasyon düşmedikçe, emtia fiyatlarıyla birlikte kiralar da hızla yükselmeye devam edecek. Kanundaki kira artış sınırlaması sebebiyle de kiracılar, ev sahiplerinin yüksek kira talepleriyle karşılaşmaya devam edecekler” dedi.
Kira bedellerine ilişkin sınırlamaların bütün modern hukuk sistemlerinde olduğunu hatırlatan Yeniocak, özellikle Avrupa’da birçok ülkede Türkiye’dekinden daha ileri sınırlamaların olduğunu söyledi.