Türkiye'de deprem bölgesinde bulunulmasının yanı sırada yapıların çok sağlam olmaması Maraş deprem felaketi sonrası on binlerin ölümüne neden oldu. 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli deprem sonrasında vatandaşlar uzmanlar görüşlerini dinlerken; deprem riski olan bölgeleri de bu sürede açıklayarak kritik uyarılar yapmaya başladı.
Son olarak da İMO Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar'dan dikkatleri üzerine çeken bir deprem uyarısı daha yapıldı. Buna göre ise olası bir deprem etkisi Maraş'ta kinden daha yıkıcı olacağı ifade edildi.
OLASI BİR DEPREM ÇOK YIKICI OLACAK
Türkiye'de gerçekleşen 6 Şubat tarihli Kahramanmaraş merkezli asrın felaketi sonrasında vatandaşlar yaşanan artçı depremleri takip ediyor.
Bu konuda uzman görüşleri tarafından sürekli açıklamalar gelirken fay hatlarının gerildiğini ve bundan en geç 30 yıla kadar daha da büyük depremlerin tekrar ülkemizde yaşanabileceği ifadelerine yer verildi.
Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası da yeni uyarı İzmir bölgesi ve çevresine geldi. İzmir’in yapı stoğunun niteliği de merak konusu olmuştu. Yapılan bir takım denetimlerin ardından İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar'dan bir açıklama geldi.
"O BÖLGEYE YAKIN.."
Deprem uzmanı tarafından yapılan açıklamalar da, 2020 yılı İzmir'de gerçekleşen depremin merkezden 70 80 km uzaklıkta olduğu belirten İMO İzmir Şube Başkanı Ayatar, ''Sisam açıklarında meydana gelen ve merkezden bu denli uzakta olan deprem dahi Bayraklı ve Bornova’da ciddi yıkıma neden oldu. Esasen bunu merkezde meydana gelecek bir depreme kıyasla, bir uyarı depremi olarak nitelendirebiliriz. Ancak bu nitelikteki depremin dahi bugün halen sorunları çözülebilmiş değil.'' ifadelerine yer verdi.
Depremlerle ilgili belirsizliklere değinen İMO İzmir Şube Başkanı Ayatar, tahminlere dayalı olarak yüzde 60-70 oranında dayanıksız binadan bahsedildiğini belirtti. İzmir'deki yapı stokunun da çok güçlü olmadığına dikkati çeken İMO İzmir Şube Başkanı Ayatar, ''İzmir’de Maraş büyüklüğünde bir deprem beklenmese dahi oluşacak hasar o bölgeye yakın düzeyde olabilir. Dolayısıyla beklenen hasar hiç azımsanacak ölçekte değil.'' ifadelerine yer verirken ''Ancak, esas konuşulması gereken bu oranlar değil, onların hangi binalar olduğunun tespit edilmesidir.'' diyerek dikkati çeken bir hatırlatmada bulundu.
EDİTÖR NOTU: Bu haberde uzman görüşlerine yer verilmiştir.
Haber1965.com