Geçtiğimiz zamanda işten çıkarılan bir grup işçi çareyi Çalışma Bölge Müdürlüğü'nün kapısını çalmakta buldu. Kurumda görev alan çalışma müfettişleri konuyla ilgili olarak iş yerindeki fazla mesai uygulamasına yönelik rapor hazırladı. Hazırlanan raporda personellerin günlük 11 saati aşan çalışma saatlerinin fazla mesaiye dahi edilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Davacı şirket avukatı müfettişler tarafından verilen kararın iptal edilmesi yönünde taleplerini iletti. Avukat, 6 haftalık çalışma süresi 259 saat çıkmasına rağmen fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilmediği tespitinin yanlış olduğunu iddia etti. Yapılan tespitler neticesinde santral bölümü işçilerinin 12,5 saat çalıştırılmasının hatalı olduğunu, 2 saat ara dinlenmesi yanında 1,5 saat yemek molası ve yarım saat 2 molanın dikkate alınmadığını mahkemeye iletti.
Dava edilen kurumunu avukatları ise raporların aksi ancak eşdeğer yazılı belge ile ispatlanabileceğinden teftiş raporunun iptalinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istedi. ahkeme raporun iptaline hükmetti. Karar Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşındı. BAM, itirazların reddine hükmetti. Karar temyiz edilince devreye giren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı.
Alınan emsal kararla birlikte haftalık 11 saatlik çalışma süresini aşan her işçi fazla mesai ücretini alabilecek.
Kararda; 4857 sayılı Kanun'un 41'inci maddesine göre haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayıldığı hatırlatıldı. Yönetmeliğe göre, 4857 sayılı Kanun'un 68'inci maddesi uyarınca verilen ara dinlenmeleri, çalışma süresinden sayılmayacağı vurgulandı. Kararda şu ifadelere yer verildi: "Ara dinlenmeleri; iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak, 24 saat içinde kesintisiz 12 saat dinlenme süresi dikkate alınarak düzenlenir. Bu düzenlemenin çalışma süresi yönünden önemi, maddede işçinin bir günde kesintisiz 12 saat dinlenme süresi olduğundan söz edilmesidir.
Günlük çalışma süresinin 11 saati aşamayacağı öngörülmüştür. Günlük 11 saati aşan çalışma yapılması hâlinde, uygulanacak yaptırımın ne olduğu da yine yönetmelikte düzenlenmiş olup bu hâlde 4857 sayılı Kanun'un 41, 42 ve 43'üncü maddeleri uygulanacaktır. Bu açıklamalara göre, günlük çalışma süresine ilişkin yasal düzenlemelerin emredici nitelikte olduğu kabul edilmelidir. İşçinin haftalık çalışma süresi 45 saati aşmasa dahi günlük 11 saati aşması hâlinde, bu çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmesi gerekir.
Müşahhas olayda iptali istenilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın teftiş raporunda hastanede çalışan işçilerin fazla çalışmaları belirlenirken, çalışanların 01 Ocak 2015-01 Ekim 2016 tarihleri arası dönemdeki çalışma süreleri dikkate alınmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, vardiyalı çalışan işçilerin ve santral görevlisi işçilerin, çalışma saatlerine göre gece ya da gündüz çalışmaları farkı yapılmaksızın ve 4857 sayılı Kanun'un 69'uncu maddesindeki değişikliğin yürürlüğe girdiği 04 Nisan 2015 tarihi dikkate alınmaksızın hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır.
Teftiş raporunda fazla çalışması tespit edilen işçilerin, dosyadaki puantaj kayıtları ve denetim sırasında dinlenen işçilerin beyanları dikkate alınarak çalışma saatleri belirlenmeli ve gece çalışması gündüz çalışması farkı yapılarak 04 Nisan 2015 tarihinden önce bu işçilerin haftalık fazla çalışma süresi 45 saati aşmasa dahi günlük 7,5 saati aşan gece çalışmalarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıydı. Bu tarihten sonra ise haftalık fazla çalışma süresi 45 saati aşmasa dahi günlük 11 saati aşacak şekilde çalışıp çalışmadıkları tespit edilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir."
Alınan kararla birlikte çalışanlar yen çalışma haklarından kolaylıkla faydalanabilecek.