5 milyon yıl önce volkanik patlama sonucu meydana gelen ve Konya'da bulunan Meke Gölü yıllardır süren kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama sonucu tamamen kurumasının ardından ortaya acı görüntüler çıktı. Tam ortasında 50 metre yükseklikte volkan konisi olan gölle ilgili dikkat çeken açıklamalar Prof. Dr. Fetullah Arık'tan geldi.
Prof. Dr. Fetullah Arık, "Birçok göçmen kuşa ev sahipliği yapan ve jeolojik miras niteliğinde önemli bir bölge. Bu bölgenin korunması ve gelecek nesillere aktarılması son derece önemli bir konu" ifadelerini kullandı.
Konya Karapınar ilçesinde yer alan Meke Gölü tamamen son zamanlarda kurumaya başlarken özellikle de yetersiz yağış nedeniyle kurtulamadı. Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, "Meke gibi önemli ve özel jeolojik değerimizi yitirme noktasındayız. En önemli risklerden biri sulu tarım. Ruhsatsız kuyuların hangi seviyeden hangi suyu aldığı net olarak bilinmiyor. Bu konuda uzman Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü olduğu için bir an önce bir çözüm üretmesi gerekiyor " dedi.
Gölüm 2000'li yılların başından bu yana kurumaya başladığını ifade ederken şunları dile getirdi;
"2000'li yılların başında su seviyesi 1,5-2 metre seviyesindeyken, zaman içerisinde devam eden kuraklıkla birlikte ve yer altı su seviyelerinin çekilmesiyle giderek sularını kaybetmiş bir vaziyette, son birkaç yılda ise kuruma noktasına gelmiş durumda. Kış ve bahar yağışları nedeniyle altta bulunan killi yapı sebebiyle yer yer su birikintisi oluşsa da artık orayı bir göl olarak nitelemek oldukça güç. Meke Gölü gibi önemli ve özel jeolojik değerimizi yitirme noktasındayız. Meke, bölgedeki kuraklığın en önemli göstergelerinden bir tanesidir. Geçmişte sulak alan olarak ilan edilen yerlerden bir tanesi birçok göçmen kuşa ev sahipliği yapan ve jeolojik miras niteliğinde önemli bir bölgedir. Bu bölgenin korunması ve gelecek nesillere aktarılması son derece önemli bir konu."
Son dönemlerde ülke genelinde devam eden yağışların Meke gölü de dahil olmak üzere diğer göllere de yeterince yardımcı olamayacağını belirten Arık "Başta Meke gibi çevredeki jeolojik mirasları içine alan Acı Göl ve çevredeki görsel olarak güzel olan obruklar hatta Timraş Obruğu'na kadar olan bölge Karatay Belediyesi öncülüğünde jeolojik miras olarak projeler yürütülüyor. Bunun içerisinde Çıralı, Meyil, Kızılören Obruğu, Meke, Acı Göl gibi volkanik yapılar, hatta Çatalhüyük, Hotamış Su Depolama ve Timraş Obruğu da var.
Meke'nin korunabilmesi için bizim doğal meteorolojik yapıyı kontrol edebilme şansımız yok. Kuraklık devam edecek. Hatta 100 yılın sonuna kadar 3,5 derecelik bir artış öngörülüyor. 3,5 santigrat derece günlük bir hava değişimi olarak algılandığı zaman çok önemli görünmese de tüm dünya çapında ciddi iklimsel olaylara neden oluyor. Buzul alanların önemli bir bölümü eriyecek" ifadelerine yer verdi.
Özellikle de ruhsatsız kuyuların yakından takibinin yapılması gerektiğini ve bu noktada önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizen Arık "Bölgede Acı Göl de dahil olmak üzere birçok gölde su seviyesi düşmüş. Meke'nin de içerisinde bulunduğu Ak Göl gibi, Hotamış Gölü gibi göllerimizde sular neredeyse bitme noktasına gelmiş durumda. Özellikle, Akşehir Gölü'nde ise kurtarma çalışmaları devam ediyor. Bu bölgedeki en önemli risklerden bir tanesi sulu tarım. Yer altı su kullanımı olarak baktığımız zaman bölgede 30-35 bin civarında belgeli kuyularımız var ama bunun 3 katı kadar da ruhsatsız kuyu var. Ruhsatsız kuyuların hangi seviyeden hangi suyu aldığı net olarak bilinmiyor. Bu da suyla ilgili planlamaların yapılmasını güçleştiriyor. Bu konuda uzman Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü olduğu için bir an önce bir çözüm üretmesi gerekiyor" dedi.
Son olarak yağışların öneminden bahseden Arık "Karapınar bölgesindeki yağışlarımızı değerlendirirsek; metrekareye yıllık 300 kilo yağış düşüyor. 250 kilo ise çölleşme sınırıdır. Metrekareye 250 kilonun altında yağış düşerse, o bölge çöl olarak nitelendiriliyor. Havza içerisindeki Karapınar ve Tuz Gölü arasındaki bölgede ise yağış anlamında yıllık 250 kilonun altında yağış düşen yerler var. Dolayısıyla çöl şu anda yaşanılan bir durum. Mayıs ve haziran ayındaki yağışların tarımsal üretime ciddi katkısı olduğunu değerlendiriyoruz" ifadeleriyle sözlerini noktaladı.