Günümüzde teknolojinin gelişmesi ve çoğalmasıyla birlikte hayatımızda birçok değişikliğe sebep olmaktadır. Tabi bu durum ülkenin gelişmişlik seviyesini arttırmakta da büyük başarı elde etmiştir. Bunun yanı sıra toplumun bazı görevlerini üstlenip hayatlarını kolaylaştırmayı amaçlamıştır. Yani genel olarak baktığımızda teknolojinin hedef kitlesi toplumdur. Teknoloji, toplumun hayatlarını kolaylaştırmak, insanlar arası iletişimi hızlandırmak, hayatımızdaki yenilikleri tasarlamada yardımcı olmak ve en önemlisi toplumun yaşamak istediklerini yaşamasına köprü kurmaktır. Bu köprü, hayatı yıpranmadan, ezilmeden, zarar vermeden, insanların özgürlüklerini ellerinden almadan sevgi ve saygı çerçevesinde olmak şartıyla oluşan yaşam köprüdür.
Toplumu olumlu ya da olumsuz derinden etkileyen birçok olaylarla karşılaşılıyor. Olumlu yönden baktığımızda neredeyse yok denilecek kadar az olumsuz yönden baktığımızda ise olumlu yön olumsuz yönün yanında asimile olacak seviyeye ulaşma noktasına gelmiştir. Bu durum toplumumuzun teknolojiyi yanlış amaçlarla kullandığını gözler önüne sermektedir. Ülkemizde ilk sıralarda gelen teknoloji katilleri, telefon dolandırıcılığını oluşturmaktadır. Son dört yılın verilerine baktığımızda Türkiye’de 447 bin 656 dolandırıcılık olayının meydana geldiği saptanmaktadır. Bu durum toplumu maddi ve manevi açıdan zedelemiştir. Zihniyet yoksunluğunun getirmiş olduğu zararlardan toplumumuz hemen hemen her gün bu tür vakalara maruz kalmıştır. Resmi kurum ve kuruluşların ismini kullanarak toplumun devletimize olan inancını, güvenini zedelemek ve bu sahtekârlıkla egolarını tatmin etmek, maddi açıdan kâr elde etmek, toplumun devlete olan inancını kendi çıkarlarında kullanıp hem maddi hem de manevi hasarlara neden olmaya çalışılmıştır. Hedef kitlenin duygusal çöküntüye ve maddi kayıplar yaşamasına neden olan telefon dolandırıcıları, topluma inanç zedelenmesi, kuşku, güvensizlik, korku vb. duygularını aşılamışlardır. Hedef kitlenin resmi olduğu halde gayri resmi olaylara maruz kaldığı için hak ve özgürlüklerinden korkmaya neden olmuştur. Ülkemizin imajını zedelemek amacıyla ülkemize yapılan saldırıları kullanarak toplumun maddi varlıklarını ele geçirmeye çalışan telefon dolandırıcıları yaptıkları işi artık rutin hale getirmiş olmakta. Bu durum iletişimin asıl amacı olan kişilerin birbirini anlaması, duygu ve düşüncelerin kişiye karşılıklı olarak aktarılması düşüncesini katletmiştir. Bu da toplumlar arası iletişimsizlik ve insanların birbirlerine şüpheyle yaklaşmasına neden olmakta. Bu duruma maruz kalmış toplumun da hayallerini katletmişlerdir. Çünkü insanlar düşünebilen, duyguları olan varlıklardır. Bu duyguları ve hayalleri sadece kendileri değiştirebilirler. Başkalarının toplumumuzun hak ve özgürlüklerini, maddi ve manevi haklarını ele geçirme hakkı hiç kimseye verilmemiştir.
Bu olayların yaşanmasını önlemek için toplum olarak herkese görev düşmektedir. Hedef kitlenin özgüvenine olan inancını yitirmeyip bu tür sahtekârlıklara maruz kalmak yerine kanunen hareket edip hak ve özgürlüklerini kullanarak bu tür olaylara olan tüm açık kapıları kapatmak toplumdaki sahtekârlıkların en alt seviyeye indirerek devletimize ve kanunumuza aynı zamanda toplumumuza yapılan teknoloji katillerine fırsat vermemiş oluruz. Hedef kitlenin bu konuda bilinçlendirilip yasal yollarla dolandırıcılığın ortadan kaldırılması ya da caydırıcı cezalar doğrultusunda insanların dolandırıcılık düşüncesi ve buna teşvik edilmesi en alt seviyeye indirilir. Böylelikle toplum olarak bu gibi olayları kanuni yollarla gerekli yerlere bildirmek gereklidir. Kanunlar insanlar içindir. İnsanlar ise devleti oluşturan sistemdir. Bu sistem varoluşun en temel kanıtıdır.