Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, asıl ve birleşen davada, davalıların avukatları tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığını belirterek, yerel mahkemenin verdiği kararı onayladı.
İstanbul'da 2014 yılında faaliyete başlayan ve Türkiye genelinde 5 milyon kullanıcıya hizmet veren Uber ile ilgili, İstanbul'daki taksiciler adına Birleşik Taksiciler Derneği ve İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası yetkilileri tarafından "haksız rekabet" davaları açılmıştı. Davacılar, Uber'in Türkiye'den men edilmesini ve erişiminin engellenmesini talep etmişti.
Dava sürecinde, davacılar Uber Technologies Inc. şirketinin faaliyetlerinin durdurulmasını da talep etmişti. Davacılar, ABD merkezli Uber'in Türkiye'de herhangi bir vergi kaydının olmadığını iddia ederek, firmanın yasadışı taşımacılık yaptığını ve taksicilerin zarar görmesini önlemek, rekabeti korumak, vergi kayıplarını engellemek ve ticari hayatı düzenlemek amacıyla Uber'in faaliyetlerinin tamamen durdurulmasını istemişti.
Davaların birleştirildiği İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi, bilirkişi raporlarını değerlendirerek yapılan yargılama sonucunda, 16 Ekim 2019 tarihinde nihai kararını vermiş ve Uber'in Türkiye'deki faaliyetlerinin durdurulması ve firmanın Türkiye'den men edilmesi talebini kabul etmişti.
Erişim Engellenmişti
Mahkeme, Uber'in hizmetlerinin haksız rekabete neden olduğunu tespit etmiş ve haksız rekabetin önlenmesi için Uber'e erişimin engellenmesi kararını vermişti. Bu doğrultuda, "www.uber.com" internet sitesi, Uber mobil uygulamaları ve Uber XL hizmetine erişim engellenmişti.
Karar Kesinleşti
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, davalıların temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığını belirterek, yerel mahkemenin kararını onayladı. Bu kararla birlikte, Uber'in Türkiye'deki faaliyetlerinin durdurulması ve Türkiye'den men edilmesi kararı kesinlik kazanmış oldu.
Yargıtay'ın kararıyla birlikte, Türkiye'deki taksicilerin Uber'e karşı yürüttüğü hukuki mücadele sona ermiş oldu. Bu kararın Türkiye'nin taksi sektöründe rekabet koşullarını ve hizmet anlayışını etkileyeceği düşünülüyor.