Can Atalay'ın tahliye talebi Yargıtay tarafından reddedildi!
Gezi Parkı Davası sebebiyle 18 yıl boyunca hapis cezası alan tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay'ın tahliye talebini Yargıtay tarafından reddedildi.
Atalay, Gezi Parkı davası kapsamında 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı ve milletvekili seçildikten sonra tahliye ve yargılamanın durdurulması için başvuruda bulunmuştu. Ancak Yargıtay, Atalay'ın talebini şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle reddetti.
"YASAMA DOKUNULMAZLIĞINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME YAPILDI"
Yargıtay'ın kararında, sanığın Türk Ceza Kanunu'nun 312. maddesinde yer alan "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan yargılandığı belirtildi. Kararda ayrıca, Atalay'ın yasama dokunulmazlığına ilişkin Anayasa'nın 83 ve 14. maddeleri kapsamında değerlendirildiği ve yasama dokunulmazlığı istisnalarının bulunduğu vurgulandı. Bu istisnalardan birincisinin "ağır cezayı gerektiren suçüstü hali" ve ikincisinin ise "seçimden önce soruşturulmasına başlanmış olmak kaydıyla Anayasa'nın 14. maddesindeki durumlar" olduğu ifade edildi.
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN VARLIĞINA KASTEDEN BİR FAALİYET"
Kararda ayrıca, Atalay'ın üzerine atılı suçların Anayasa'nın 14. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve Anayasa'nın milletvekillerinin Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığına kasteden faaliyetlerde bulunmaları durumunda dokunulmazlıktan yararlanmamaları gerektiği belirtildi.
"OSMAN KAVALA İLE İRTİBATI VAR"
Yargıtay kararında, Atalay'ın Gezi Parkı eylemlerinde şiddet olaylarının tırmanmasına zemin hazırlayan Taksim Dayanışması'nın etkili üyelerinden olduğu ve suçların asli faili kabul edilen Osman Kavala ile irtibatı bulunduğu ifade edildi.
Sonuç olarak, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay'ın tahliye talebini ve yargılamasının durdurulması istemini reddetti ve yargılamanın genel hükümlere göre devam etmesi gerektiğine karar verdi. Alınan kararda "Sanığın üzerine atılı cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme suçunun Anayasa'nın 14. maddesi kapsamında yer alması ve soruşturmasına seçimden önce başlanmış olması dikkate alındığında, Anayasa'nın 83. maddesinin ikinci fıkrası ikinci cümlesi uyarınca yasama dokunulmazlığından faydalanamayacağı kanaatine varılmakla, yargılamanın genel usul hükümlerine göre devam etmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır." ifadelerine yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.