Cehennem sıcakları kapıya dayandı! 50 derecenin üstüne çıkacak
2023 yılı tüm insanlığın yaşadığı en sıcak yıl olacak.
Türkiye, küresel ısınmanın etkisiyle yüksek sıcak hava koşullarıyla karşı karşıya kaldı. 4 Temmuz Salı günü küresel ortalama sıcaklık 17.18 derece olarak ölçüldü. Milliyet'in yaptığı habere göre Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü olan Prof. Dr. Levent Kurnaz, kömür, petrol ve doğal gazın dünyanın yavaş yavaş ısınmasının temel sebepleri olduğunu belirtti. Bu yıl için sıcaklık konusunda uyarılarda bulundu.
Son üç yıl içerisinde Pasifik Okyanusu'nda La Nina olarak adlandırılan bir olayın gerçekleştiğini ve bu durumun su yüzeyinin biraz daha serin olmasına neden olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kurnaz, bu sebeple dünyanın ısınma trendinin fark edilmediğini söyledi. Ancak La Nina'nın Nisan ayında sona erdiğini ve şu anda nötrden tam tersi olan El Nino'ya doğru ilerlediğimizi belirtti. La Nina'nın perdeleyici etkisi ortadan kalktığında, sıcaklıklar hızla yükselmeye başladığına dikkat çekti.
Kurnaz.'' 4 Temmuz'da yaşadığımız olayda, dünya tarihinde insanların gördüğü en sıcak gün olarak 17.18 dereceye ulaşıldı.'' ifadelerini kullandı.
"10-12 TANE DAHA REKORLU GÜN YAŞAYACAĞIZ"
Prof. Dr. Kurnaz, "Hepimiz biliyoruz ki Temmuz ayının başı en sıcak günler değildir. Daha Temmuz'un ortası, Ağustos'un başı var sıcak günlerde… Dolayısıyla sıcaklık bundan sonra artmaya devam edecek. Bir de bunun üstüne gittikçe artan El Nino etkisi binecek. Onun için yaklaşık olarak Ağustos ayının ortasına kadar her gün neredeyse yeni bir rekor kırıyor olabiliriz. Bir gün sıcaktır, bir gün biraz daha az sıcaktır. Bu sene içerisinde yaklaşık 10-12 tane daha rekorlu gün yaşayacağımızı bekliyorum. Bu durumda 2023 dünyanın, insanların yaşadığı en sıcak sene olacak" dedi.
"KURAKLIK YÜZDE 20 DAHA AZ YAĞIŞ DÜŞMESİNE NEDEN OLACAK"
Kuraklığa ayrıca dikkat çeken Prof. Dr. Kurnaz, "Kış sıcak geçecek, ondan sonraki ilkbahar da sıcak geçecek, ondan sonraki yaz da sıcak geçecek. Bundan sonra böyle. Yaşayacağımız her mevsim kendi mevsimleriyle kıyaslandığında, yani kış bir önceki kışlarla kıyaslandığında daha sıcak geçiyor olacak. Kuraklık başka unsurlara da bağlı ama bizim yaşadığımız bölgede Akdeniz Havzası'nın doğusunda kuraklık önümüzdeki 50 sene içerisinde neredeyse yüzde 20 daha az yağış düşmesine neden olacak. Bu nedenle de bizim artık az suyla yaşamayı öğrenmeye başlamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
''50 DERECENİN ÜSTÜNÜ GÖRECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM"
Prof. Dr. Kurnaz konuşmasına şu şekilde devam etti:
17.5- 18 dereceye doğru bir şeyler görüyor olmamız çok sürpriz olmaz. Bunun normali 16.6 gibi bir şeydi. Şu anda normalin epey üstündeyiz. Meteorolojik olarak baktığımızda ortalamanın bu kadar üstünde olmak bayağı büyük bir şeydir. Halk olarak baktığımızda yarım derece diyoruz ama ortalamaların bu kadar üstünde olmak hiç hayırlı bir şey değil çünkü bununla beraber uç olaylar artıyor. Türkiye'de bu sene çok büyük ihtimalle en yüksek sıcaklık rekorunu kıracağız. Şimdiye kadar 49.1 derece görmüştük, 50 derecenin üstünü çok rahat göreceğimizi düşünüyorum.
"KÜRESEL ISINMANIN ÖNÜNE GEÇMEK MÜMKÜN AMA ESKİYE DÖNDÜRMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Kurnaz, "Şu anda Pakistan'da, Hindistan'da, Çin'de, Moğolistan'da o kadar aşırı sıcaklar var ki Meksika'da bu sıcaklardan yüzlerce insan ölüyor. Biz daha kötü kısmını çok yaşamamış olabiliriz ama dünya çok ciddi problemler yaşıyor. Genç bile olsanız dışarısı 40 dereceyken bana bir şey olmaz demeyeceksiniz. Bu sıcaklık herkesin sağlığına dokunabilir ama öncelikle bebekleri ve yaşlıları korumamız gerekiyor.
Onların bulundukları ortamlar 40 dereceyi falan bulmamalı. Onları biraz daha serin ortamlarda oluyorsa klima, olmuyorsa vantilatör bir şekilde serinletmemiz gerekiyor. Bu sıcaklıklar yavaş yavaş onlara zarar vermeye başlayacak. Geçtiğimiz senelerde Paris'te, Fransa'da, bu sene Hindistan'da, Meksika'da bu sıcak hava dalgalarından olan can kayıpları gençleri değil yaşlıları etkiliyor.
Gençler de kendilerine çok güvenmesinler ama yaşlıları kesinlikle bu hava durumundan korumamız gerekiyor. Küresel ısınmanın önüne geçmek mümkün ama eskiye döndürmek mümkün değil. Daha kötü olmasını engelleyebiliriz ama daha iyi olması en azından yakın vadede çok mümkün değil. Birkaç yüzyıl sonra biz şu anda bir şeyler yapmaya başladığımızda sıcaklıklar düşmeye başlayabilir ama şimdiye kadar yaptığımız kötülüklerle sıcaklıklar bugün dursak bile daha da artmaya devam edecek. Kömür, petrol ve doğal gazdan vazgeçeceğiz, tek çaresi bu. Geri kalan her şey detay" ifadelerini kullandı.
haber1965.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.