Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yeniden kaybetmesinin ardından hakkında istifa çağrıları yapılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun istifa çağrılarına kulak asmamasının ardından en çok tepki Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'dan geldi. "Değişime bir adım da sen at" sloganıyla yola çıkan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Ankara'ya ulaştı.

Tanju Özcan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yürüyüş öncesi konuştuğunu dile getirirken Tanju "Şu an halk CHP'nin kurtarıcısı olarak Sayın İmamoğlu'nu görüyor. İmamoğlu da değişimden yana olduğunu söylüyor. Sayın İmamoğlu'nun olması gerektiğini düşünüyorum. Ama desteklemek için onun ben varım demesi gerekiyor" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı değişim çağrısıyla Ankara'ya yürüyüşe geçen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, katıldığı canlı yayında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na seslenerek Özcan, "Şu an halk CHP'nin kurtarıcısı olarak Sayın İmamoğlu'nu görüyor. İmamoğlu da değişimden yana olduğunu söylüyor. Sayın İmamoğlu'nun olması gerektiğini düşünüyorum. Ama desteklemek için onun ben varım demesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Merkezine başlattığı 'Değişim ve Adalet' yürüyüşünün dördüncü gününü tamamlayana Tanju Özcan sabah saatlerinde Süller köyü mevkisinden yola çıkan Özcan ve beraberindeki yaklaşık 150 kişi, bugün iki etap halinde yürüyüşüne devam etti. İlk üç günde 68 kilometreyi geride bırakan Özcan, bugün 94'üncü kilometreye ulaşarak Ankara il sınırına dayanmış oldu.

Gece Görüşü programına canlı bağlanarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na çağrıda bulunan Tanju Özcan şunları söyledi;

"Sayın Kılıçdaroğlu ile özel bir derdim yok. Ancak seçim kaybettik. Kendi parti meclisine bile danışmadı. Kendini aday olarak gösterdi. Kaybetmesi çok zor olan bir seçimi kaybetti, zor olanı başardı. Hala bunun başarısızlık olduğunun farkında değil. Seçimden sonra biraz bekledim. Acaba farkına varır, özür diler ve Çipras'ın yaptığı gibi özür dilmesini bekliyordum. Ama tam tersi sanki seçimde büyük bir başarı elde etmiş gibi davrandı.

Yürüyüş öncesi Sayın Ekrem İmamoğlu ile görüştüm, bu yürüyüşü yapacağımı söyledim. Şu anda seçme ve seçilme hakkım elimden alındı. Tutuklu bir sanık gibi düşünün beni, ne ile suçlandığım belli değil. 'Geçmişteki konuşmaların' böyle bir ifade olabilir mi? Savunmamı neye göre yapacağım.

Ben Sayın Kılıçdaroğlu ile defalarca görüşmeye çalıştım, yüzüne karşı söyleyecektim ancak bir kere bile cevap alamadım. Ben şu ikilemde kaldım ya yüz bin imza toplayıp aday olacaktım, partinin oyunu bölen ileride hain diye adlandırılan biri olmamak için mecbur kaldım."