Yaşanılan yeni bir gelişme bir çok veli ve öğrenciyi oldukça şaşırttı. Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığının altına imza attığı “Çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum (ÇEDES)” protokolü ile birlikte eğitim-öğretim veren tüm okullara ''manevi danışmanı'' adı altında imam, vaiz, Kur'an kursu öğreticileri atanacak. Yani yeni dönemde ''manevi danışman'' sıfatıyla din görevlileri öğrencilerin dersine girecekler.

TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜDÜ! KONU DANIŞTAY'A TAŞINDI
Ülkemizde bir çok öğretmen adayı atanmayı beklerken yeni alınan karar ile birlikte pedagojik formasyonu olmayan imamların derslere girecek olmalarına öğretmen sendikaları tarafından büyük tepki geldi. Eğitim İş Sendikası konuyu Danıştay'a taşıma kararı aldı. Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Genel Başkanı Meral Güler, imzalanan bu protokolle ilgili tarikatların eğitimde artan etkisinin özellikle laik eğitim sisteminde tahribata yol açacağını dile getirerek bir değerlendirmede bulundu. Güler'in konuyla ilgili açıklaması şu şekilde:

KARANLIĞIN ÖNÜ AÇILIR

“Öğrencilerimize bilimin ışığında doğruya, iyiye ve güzele erişimi öğretmek yerine, yetinmeyi, şükretmeyi, itaat etmeyi ve kabul etmeyi öneren doğmalara dayalı manevi danışmanlık sistemi eğitiminde yeni, bilinmez, karanlık bir sürecin önü açacaktır. Evrensel ilkeler temelinde verilmeye çalışılan ‘Değerler Eğitimi' yerine, din temelli ‘Manevi Değerler Eğitimi'nin konulmaya çalışılmasını hedefleyen projeyle öğretmenlerin yerini alan Diyanet personelinin vereceği eğitim ile laik eğitim sistemi çökertilecektir. ÇEDES protokolünün laik eğitim sistemimizde yapacağı tahribatı engellemek üzere projenin uygulamaya konulmadan geri çekilmesini talep ediyoruz.

Konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı'ndan henüz bir açıklama gelmedi. Tepkilerden sonra nasıl bir adım atılacağı ve nasıl bir açıklama yapılacağı herkes tarafından merak konusu.

haber1965.com