Sedef hastaları aman dikkat! O organınız alarm veriyor: Çözümü tek baharatta!

Sedef hastaları aman dikkat! O organınız alarm veriyor: Çözümü tek baharatta!

Sedef Hastalığı ve Kalp Sağlığı Arasındaki Bağlantı: Zerdeçalın Önemi ve Tetiklenmeyi Engelleme Yolları

Sedef Hastalığı: Derideki İzleri ve Kalp Sağlığı Üzerindeki Tehdit

Sedef hastalığı, genellikle dizlerde, dirseklerde, gövdede ve kafa derisinde kaşıntılı, pullu lekelerle kendini gösteren yaygın bir cilt rahatsızlığıdır. Dünya genelinde yaklaşık 125 milyon insanı etkileyen bu hastalık, şiddetli vakalarda cilt çatlakları ve bazen kanamalara neden olabilir.

Bu rahatsızlık, sıradan bir döküntüden çok daha fazlasıdır ve reçetesiz cilt tedavileri ile kolayca geçmez. Maalesef, sedef hastalığı genellikle tedavi edilemez ve hayat boyu devam edebilir. Yeni yapılan araştırmalar ise bu hastalığın kalp sağlığı üzerinde de risk oluşturabileceğini gösteriyor.

Çeşitli araştırmalar, şiddetli sedef hastalığı olan bireylerin kalp krizi riskinin arttığını gösteriyor. Bu durum, sedef hastalığının sadece ciltteki fiziksel belirtilerle sınırlı olmadığını, aynı zamanda iç organları da etkileyebileceğini vurguluyor. Bu bağlamda, zerdeçal gibi doğal çözümlerin, sedef hastalığının tetiklenmesini engellemede önemli bir rol oynayabileceği düşünülüyor.

Sedef hastalığıyla mücadele etmek ve olası kalp sağlığı risklerini azaltmak için, uzmanlar hastaların yaşam tarzı değişiklikleri yapmasını, sağlıklı bir diyet benimsemesini ve uygun tıbbi takibi ihmal etmemesini öneriyor. Ayrıca, bilimsel çalışmaların ilerlemesiyle, sedef hastalığının etkilerini hafifletmek ve kontrol altına almak için daha etkili tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi umuduyla çalışmalar sürdürülüyor.hasta

Kalpte Sedef Hastalığı Etkisi ve D Vitamini ile Hafifletme Yolları

Son araştırmalar, sedef hastalığı ile kalp sağlığı arasındaki ilginç bağı ortaya koyuyor. Sedef hastalığına sahip, ancak klinik kardiyovasküler hastalığı bulunmayan 503 hastada yapılan bir çalışmada, hastaların yüzde 31,5'inde koroner fonksiyon bozukluğu tespit edildi.

Başka araştırmalarda da sedef hastalarında, kalp ve damar hastalıklarına bağlı kalp krizi ve inme sıklığının, sedef hastası olmayanlara göre 2 kat daha fazla olduğu görüldü. Bu nedenle sedef hastalarının sadece hastalıklarının tedavisine odaklanmak yerine, kalp ve damar sağlıklarını korumak adına önlemler almaları gerekiyor. Sigara içmemek, düzenli egzersiz yapmak, kilo ve stres kontrolü sağlamak, tansiyon ve kolesterol seviyesine dikkat etmek gibi yaşam kalitesini yükselten kalp dostu önlemler almanın yanı sıra düzenli kardiyolojik check-up yaptırmak da oldukça önemli.

Öte yandan, yaklaşık 500 gönüllü üzerinde yapılan yeni bir çalışma, D vitamini kullanımının sedef hastalığı belirtilerini hafifletebileceğini gösterdi. Güneş ışığının cilt sağlığı üzerindeki etkisine odaklanan çalışma, D vitamini eksikliğinin sedef hastalığı semptomlarını artırabileceğini belirtiyor. Bu semptomlar, cilt hücrelerinin aşırı üretimi ile karakterize edilen kuru, kaşıntılı ve bazen ağrılı plaklar şeklinde kendini gösteriyor.

Bu sonuçlar, 2003-2014 yılları arasında 40.000'den fazla gönüllü üzerinde yapılan kapsamlı bir araştırmaya dayanıyor. Gönüllülerin D vitamini seviyeleri sürekli takip edilerek, sedef hastalığı teşhisi konan bireylerin semptomlarının D vitamini takviyesi ile nasıl hafifleyebileceği incelendi. Bu bulgular, sedef hastalığı yönetiminde ve semptomların azaltılmasında D vitamini takviyesinin potansiyel etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olacak. Bu bağlamda, gelecekteki çalışmalar ve tedavi yaklaşımları, sedef hastalarının yaşam kalitesini artırmak için D vitamini kullanımının nasıl optimize edilebileceğini değerlendirecek.

1

D Vitamini ile Sedef Hastalığı Arasındaki Bağlantı ve Diyetin Rolü

Son araştırmalar, D vitamini seviyeleri ile sedef hastalığı semptomları arasında belirgin bir bağlantı olduğunu gösteriyor. D vitamini eksikliği, sedef hastalarında semptomların ciddiyeti ile güçlü bir ilişki içinde bulunuyor. D vitamini seviyesi yüksek olan katılımcılar, sedef hastalığı nedeniyle daha az cilt hasarı yaşama eğilimindeydiler. Bu bulgular, D vitamini takviyesinin sedef hastalığı semptomlarını hafifletmekte ve kontrol altına almada önemli bir rol oynayabileceğini gösteriyor. Bu vitamin kaynağına sahip olan besinler arasında balık yağları, çam kabuk özü, üzüm çekirdeği özütü, süt dikeni ve zerdeçal yer alıyor.

Öte yandan, sedef hastalığı semptomlarını yönetmede diyetin etkisi büyük. Bazı kabuklu sebzelerin, özellikle patates, domates, biber ve patlıcanın, iltihaplanmayı artırarak sedef hastalığı semptomlarını şiddetlendirebileceği biliniyor. Yapılan bir araştırmada, sedef hastalarının yüzde 51'inin bu tür besinleri diyetlerinden çıkardığında semptomlarının iyileştiği gözlemlendi.

Bununla birlikte, glutenin sedef hastaları için olumsuz etkileri de üzerinde durulan bir konu. Bazı araştırmalar, sedef hastalarının gluten hassasiyetine sahip olabileceğini ve gluten tüketiminin semptomları kötüleştirebileceğini belirtiyor. Bu nedenle, eğer gluten hassasiyetiniz varsa, gluten içeren gıdalardan kaçınarak semptomları hafifletebilirsiniz. Araştırmalar, sedef hastalarının yüzde 53'ünün gluteni diyetlerinden çıkardıklarında ciltlerinde belirgin bir iyileşme gözlemlediğini destekliyor.

Bu bulgular, sedef hastalarının yaşam tarzı ve diyetlerini gözden geçirmelerinin, semptomların hafifletilmesi ve hastalığın kontrol altına alınması için önemli olduğunu vurguluyor. D vitamini takviyeleri, uygun diyet seçimleri ve gerekirse gluteni sınırlamak, sedef hastalarının yaşam kalitelerini artırmalarına yardımcı olabilir.

Nemlendirici Kremlerden Salisilik Asit

Sedef hastalığı, ciltte kuruluk, kaşıntı ve soyulma gibi belirtilere neden olan kronik bir rahatsızlıktır. Bu semptomlarla başa çıkmak ve hastalığın etkilerini azaltmak için doğru cilt bakımı önemlidir. Bu noktada, nemlendirici kremler önemli bir role sahiptir. Cildin nemini koruyabilen ve kuruluk, kaşıntı gibi belirtileri azaltabilen nemlendiriciler, sedef hastalığının tedavisinde kritik bir yere sahiptir. Özellikle hafif ila orta dereceli sedef hastalığı için vazelin içeren nemlendiricilerin kullanımı oldukça faydalıdır. Daha şiddetli vakalarda ise bitkisel yağ bazlı ürünler tercih edilebilir.

Bununla birlikte, sedef hastalığı nedeniyle oluşan kaşıntıya karşı etkili olan bir diğer ürün de reçetesiz satılan kortikosteroid kremlerdir. Bu kremler, kaşıntıyı hafifletmek ve semptomları kontrol altına almak için sıkça kullanılır. Hidrokortizon gibi kortikosteroidlerin topikal kullanımı, sedef lezyonlarının boyutunu azaltabilir ve semptomların şiddetini büyük ölçüde azaltabilir.

Öte yandan, salisilik asit de sedef hastalığı tedavisinde etkili bir bileşendir. Bu asit, cilt bakım ürünlerinde kullanılarak sedefe karşı etkili olabilir. Akne ilaçlarından yüz yıkama ürünlerine kadar çeşitli cilt bakım ürünlerinde yer alır. ABD Gıda ve İlaç Dairesi, sedef hastalığının tedavisi için salisilik asidin kullanımını onaylamıştır. Bu bakımdan, doğru ürünlerin seçilmesi ve düzenli kullanımı, sedef hastalığının semptomlarını hafifletmede önemli bir rol oynayabilir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.