2009 yılında Türkiye beklenmedik, vahşi bir kadın cinayeti ile sarsıldı. Zengin bir ailenin oğlu olan Cem Garipoğlu, 3 Mart 2009 senesinde henüz lise öğrencisi olan Münevver Karabulut'u katletti

Kafası gövdesinden ayrılmış şekilde çöp konteynırına atılan Münevver Karabulut'un cesedi, çöp toplayıcılığı yapan bir kişi tarafından bulunmuştu.

Garipoğlu, aylar süren arama çalışmaları dahilinde bulunamamış, en sonunda kendi isteğiyle yetkililere teslim olmuştu.

İNTİHAR MI ETTİ KAÇIRILDI MI?
Katil zanlısı Garipoğlu, 2014 yılında cezaevinde kaldığı koğuşta kendini iple asmış halde bulundu. İntihar ettiği öğrenilen Garipoğlu'nun ölümüne dair kamuoyunda yer alan tartışmalar bir türlü son bulmadı.

Vahşi cinayet uzun yılların ardından yeniden gündeme geldi. Binlerce kişi, Cem'in intihar etmediğini bir şekilde cezaevinden kaçırıldığını ileri sürdü.

AİLE YENİDEN BAŞVURUDA BULUNDU!
Kızlarını acı bir şekilde toprağa veren acılı aile, Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasını ve yeniden DNA testi yapılmasını talep etti. Fakat başvuru olumlu sonuçlanmayarak, reddedildi.

ADALET BAKANI SON NOKTAYI KOYDU
Adalet Bakanı yılmaz Tunç, Cem Garipoğlu'nun ölümüyle ilgili herhangi bir şüphenin olmadığını ifade ederek, "Cem Garipoğlu'nun cezaevindeki ölümü üzerine Silivri Cumhuriyet Savcılığı tarafından 2014'te soruşturma başlatıldığını, ölü muayenesi ve otopsi işlemlerinin uluslararası protokollere uygun şekilde yapıldı.

2022 yılında Münevver Karabulut'un babası tarafından yapılan başvuruda da işlem yapılması için herhangi bir delil ortaya konulamadığı için takipsizlik kararı verildi. Kamera görüntüleri, DNA testi gibi pek çok prosedür sonucunda ölen kişinin kimliğine dair herhangi bir şüphe yok. Şu an için söz konusu mezarın açılması gibi bir durum hukuken söz konusu değil." dedi.

Karabulut cinayeti tarihin tozlu sayfalarında vahşice işlenmiş en büyük cinayetlerden biri olarak yerini alacak.