Tüm Perde Arkasıyla Katar Krizi

Tüm Perde Arkasıyla Katar Krizi

Ortadoğu son yılların en büyük diplomatik krizi ile karşı karşıya. Geçtiğimiz günlerde 7 körfez ülkesinin bölgedeki terörist ve mezhepçi grupları desteklediği ve finanse ettiği iddiasıyla Katar’a, diplomatik ve ekonomik...

Ortadoğu son yılların en büyük diplomatik krizi ile karşı karşıya. Geçtiğimiz günlerde 7 körfez ülkesinin bölgedeki terörist ve mezhepçi grupları desteklediği ve finanse ettiği iddiasıyla Katar’a, diplomatik ve ekonomik yaptırımlarda bulunmasıyla çalkalandı.

Tüm bu yaşananların perde arkasına baktığımızda, krizin kıvılcımının 2014 ‘e kadar uzandığını görüyoruz. Mısır’da, Temmuz 2013’te seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin darbe ile düşürülmesinin ardından yerini Sisi yönetiminin almasıyla, bölgedeki ilişkiler gerilmeye başladı. İhvan adıyla da bilinen Mursi yönetimindeki Müslüman Kardeşler ile Suudi Arabistan’ın uzun zamandır kötü ilişkileri bulunuyordu. Takvimler Mart 2014’ü gösterdiğinde Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, İhvan’a desteğini gizlemeyen Katar’la diplomatik ilişkilerini askıya aldı. Bunlarla birlikte Katar’ın, birçok ülkenin terör grupları listesinde yer alan Hamas’a doğrudan destek vermesi ve Katar Emiri es-Sani’nin İran lehine söylemleriyle birlikte, Körfez ülkelerini ABD kuklası olmak ve İsrail ile işbirliği içinde olmakla suçlamasıyla Katar krizi bölgedeki gerilimini iyice arttırdı.

Tüm bunlar yaşanırken ABD, Suudi Arabistan’la yaptığı 110 milyar dolarlık rekor silah anlaşması ve sonrasında, Katar’a 12 milyar dolar değerinde, 72 adet f-15 savaş uçağı satışıyla dikkat çekti. Fakat ABD yönetimi krizin daha fazla uzamaması için de düğmeye bastı ve yetkililer, yaptığı ziyaretlerindeki açıklamalarıyla, bölgedeki istikrarın bozulmaması gerektiğini vurguladı. Katar, sahip olduğu büyük petrol rezervleri nedeniyle, bölgeden soyutlanması riski göze alınamayacak ülkelerden birisi. Krizin devam etmesi durumunda, petrol fiyatlarında yaşanacak artış bazı ülkeleri endişelendirirken; bu fırsatı kara çevirmek isteyen devletler de mevcut. 2015’teki krizde, ekonomisi ciddi bir oranda küçülen petrol üreticilerinden Rusya kriz karşısında sessizliğini koruyan ülkeler arasında.

Türkiye’nin Katar’a olan desteğini değerlendirirken, iki ülke arasında son zamanlardaki ekonomik ilişkilerin katkısının büyük olduğu söylenebilir. Bunlara, Katar’da düzenlenecek, 2022 Dünya Kupası kapsamında yapılacak stadyum ve diğer inşaların ihalelerinin büyük kısmını Türk firmalara verilmesi ve Katar’ın son yıllarda ülkemizde bankacılık alanında yaptığı ciddi yatırımlar örnek gösterilebilir. Tabi bunların altında, Türkiye’nin de zaman zaman bölgede, “terör destekçisi” ithamına maruz kalması ve bu krizin aşılmasıyla kendi durumunu da meşruiyete kazandırmasının yattığı düşünülebilir.

Krizin, en tehlikeli sonuçlar yaratacağı düşünülen cephe ise Suriye olarak görülüyor. Esad yönetimi ve DAEŞ’e karşı birlikte savaşan müttefik güçler arasında, anlaşmazlıkların devam etmesi durumunda, bu devletlerin desteklediği bölgedeki gruplar arasında oluşacak düşmanca tavırlar, bu mücadeleyi olumsuz yönde etkileyebilir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.