Arabuluculuk şartıyla ilgili yapılan düzenlemeler, kira ilişkileri, taşınır ve taşınmaz mal paylaştırması, Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar ve komşu haklarından kaynaklanan uyuşmazlıkları kapsamaktadır.

Ticari davalarda da arabuluculuk şartı zorunlu hale getirilmiştir. Ticari davalarda, alacak miktarı, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları gibi parayla ilgili konularla ilgili dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması gerekmektedir.

Ancak, kiralanan taşınmazların icra yoluyla tahliyesiyle ilgili hükümler arabuluculuk şartı kapsamında değildir. İcra mahkemesine yapılan itirazlar ve tahliye talepleri için arabuluculuk şartı aranmamaktadır. Bununla birlikte, sulh hukuk mahkemesinde dava açılması gereken durumlarda arabuluculuk şartı uygulanmaktadır. Bu kısıtlama süresi ise 3 ayı geçmemektedir.

Arabuluculuk süreciyle ilgili olarak, tarafların yazılı olarak anlaşma yapması ve arabulucunun bu anlaşmayı tutanağa geçirmesi gerekmektedir. Bu şart sağlandığında, arabuluculuk süreciyle sınırlı olarak tasarruf yetkisi 3 ayı geçmeyecek şekilde kısıtlanacak ve tapu siciline ilgili bir kayıt düşülecektir.

Yeni düzenlemeler, dava açmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğunu getirerek, mahkemelerin iş yükünün azaltılması ve uyuşmazlıkların daha hızlı bir şekilde çözülmesi hedeflenmektedir. Bu düzenlemeler, taşınır ve taşınmaz mal uyuşmazlıklarında arabuluculuğun etkili bir alternatif çözüm yöntemi olarak kullanılmasını teşvik etmektedir.

Arabuluculuk süreciyle ilgili düzenlemeler, tarafların yazılı olarak anlaşmalarını yapmaları ve arabulucunun bu anlaşmayı tutanağa geçirmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu koşul sağlandığında, arabuluculuk sürecine ilişkin tasarruf yetkisi, 3 ayı aşmayacak şekilde sınırlanacak ve tapu siciline ilgili bir kayıt yapılacaktır.

Yeni düzenlemelerle birlikte, dava açmadan önce arabulucuya başvurmanın zorunlu hale getirilmesi amaçlanarak, mahkemelerin iş yükünün azaltılması ve uyuşmazlıkların daha hızlı çözümlenmesi hedeflenmektedir. Bu düzenlemeler, taşınır ve taşınmaz mallarla ilgili uyuşmazlıklarda arabuluculuk yönteminin daha etkili bir alternatif çözüm yöntemi olarak kullanılmasını teşvik etmektedir.