Son dönemde artan hava sıcaklıklarıyla birlikte kene ısırıklarına bağlı vakalar da artış gösterdi. Özellikle doğa yürüyüşleri ve piknik gibi açık hava etkinliklerine katılan vatandaşlar arasında kene ısırığına maruz kalanların sayısı dikkat çekiyor. Uzmanlar, vatandaşları kene ısırıklarına karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.

Kene ısırıklarının, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği biliniyor. Kene ısırığına maruz kalan kişilerin hemen bir sağlık kuruluşuna başvurması önem taşıyor. Uzmanlar, kene ısırığı sonrasında enfeksiyon riskini azaltmak için ısırık yerinin temizlenmesi ve mümkünse kenenin çıkarılması konusunda dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor.

O Alanlarda Önlemlerinizi Alın

Kene ısırıklarından korunmak için bazı önlemler almak da oldukça önemlidir. Uzmanlar, doğada yapılan etkinliklerde açık renkli ve uzun kollu giysilerin tercih edilmesi, pantolon paçalarının çoraplara sokulması, böcek kovucu spreylerin kullanılması gibi tedbirlerin alınmasını öneriyor. Ayrıca, doğada dikkatlice hareket ederek yüksek otların içine girmemek ve açık alanlarda düzenli olarak kene kontrolü yapmak da önemli bir faktör olmakta.

En Çok O İllerde Görülüyor

Sağlık Bakanlığı da kene ısırığına karşı farkındalığı artırmak amacıyla kamuoyuna yönelik bilgilendirme çalışmaları yürütüyor. Türkiye'de daha çok Gümüşhane, Tokat, Çorum, Zonguldak, Sivas, Yozgat ve Karabük'te yayılım gösterdiğine ifade ediliyor. Uzmanlar tarafından yapılan uyarıyla birlikte önlemlerin artırılması gerektiği bildirildi.

Sakın Bunları Dökmeyin

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Tanyel, "Kenenin üzerine gaz yağı, benzin, çamaşır suyu dökülmesi uygun değildir çünkü bu gibi durumlarda virüsün bulaşma riski artmış oluyor." ifadelerini kullandı.

Kene ısırıklarına karşı dikkatli olmak ve alınan önlemlere riayet etmek sağlığımızı korumak adına büyük önem taşıyor. Vatandaşların doğada yapılan etkinliklerde ve açık alanlarda bu konuda bilinçli hareket etmeleri, sağlıklarını güvence altına almaları açısından hayati öneme sahip olmakta.